Seçmece  
  Siteme Hoş Geldiniz!
  Siteye Hoşgeldiniz!!!
  KaRaLa
  Aşk Nedir?
  Forum
  DEDİKODU'DA BUGÜN!!!
  Şiirler
  Fotoğraflarımız...
  Komik Resimler...
  Aşk Doktorun'a Yaz
  Aşk Doktor'unun Cevapları...
  İçinizde Biraz Vatan Sevgisi Varsa Okursunuz
  Bütün Dostlara Onlar Kendini Biliyooo.....
  Coğrafya Hakkında Kısa Bilgiler
  Ders Çalışamıyorum Mu Diyorsunuz?
  Fıkralar
  HEY MİLLET!!!
Fıkralar

 =SOĞUK ÇAY=

Temel bir gün kahveye gitmiş.-Soğuk çay var mı? demiş.
-Yok demişler
Ertesi gün yine gelmiş.-Soğuk çay var mı ?demiş
-Yok demişler
Sonraki gün kahveci yardımcısına demiş ki:
-Temel az sonra yine gelir.Çayı buzdolabına koyun demiş.
Temel az sonra gelmiş.-Soğuk çay var mı?demiş.
-Var demişler.
-Getirin demiş.
Getirmişler.Temel'de demiş ki:
-Isıt da içelim.


  =HATIRLA ONİ=
CIA Rusya'daki çok gizli bir görev için seçmece adaylarını bir imtihana tabi tutar.
Başarılı olan adayları son bir sınav olarak sır tutma sınavına alır.
Her birine bir sır verirler ve bunu söyleyip söylemeyecekleri konusunda işkenceye başlarlar.
Ajanların çoğu çözülür fakat Temel ne yaparlarsa yapsın sırrı vermemektedir.
En ağır işkenceleri geçtikten sonra tamam derler Temel bu işe uygun.
Yalnız uykusunda konuşup konuşmadığını öğrenmek için birde odasına kamera koyalım onu izleyelim.
Ve Temel'in odasına gizlice kamera koyarlar.
Temel odya döner dönmez kafasını duvarlara vurmaya başlar ve bir taraftan da söylenir;
-Hatırla oni..hatırla oni. Boşuboşuna işkence görüyorsun hatırla oni...

  =TAXİ=

Doktorlar akıl hastahanesinin duvarına bir otobüs resmi çizmişler.
- "Hadi otobüse binin"
demişler.
Deliler otobüse binmeye başlamışlar. Bir deli binmemiş doktorlar:
- "Neden binmedin?"
diye sormuş:
- "Çok kalabalık taksiyle gidicem"
demiş.

=3 ÇOCUK=
Birtane bakkala üç tane çocuk girmiş.
1.çocuk ben birtane lokum istiyorum.demiş.
adam üst rafa tırmanarak lokum vermiş.inmiş.
2.çocuğa sormuş ne istiyorsun.2.çocuk bende lokum istiyorum.demiş.
adam sinirlenerek onada lokum vermiş.aşağı inmeden 3.çocuğa sormuş sende mi?bir lokum istiyorsun.demiş.
çocuk hayır deyince adam raftan inmiş.sen ne istiyordun peki demiş.çocuk ben iki lokum istiyorum.bakkal amca.demişş.

  =ELEKTİRİKLİ SANDALYE=
Modern bir hapishaneyi gezen gazeteci çığlıkların geldiği bir odanın önünde durdu:
"Bu çığlık da ne?"
Hapishane yetkilisi:
"Burası elektrikli sandalye odası. Bir zenciyi idam ediyoruz."
-Peki niye çığlık atıyor
-Eletrikler kesildi de mumla idare ediyoruz.

  =WAMPİRE TEMEL=
Bir İngiliz vampir, bir Fransız vampir, bir de vam-
pir Temel uçakla gidiyorlarmış...Bir süre sonra İngiliz vampir aralarından ayrılmış, aşağılara dalmış...Bir süre sonra geri gelmiş ki ağzı yüzü kan
içinde...Sormuşlar:
-Ne oldu, nereye gittin?
-Şu aşağıdaki beyez evi gördünüz mü?
-Gördük...
-Onun yanında uyuyan küçük çocuğu gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o çocuğun kanını içtim, galdim...
Yolculuk devam eder. Bir süre sonra Fransız vam-
pir de aynı şekilde aşağılara gider ve geldiğinde onun da yüzü gözü kan içindedir...Yine sorarlar:
-Nereye gittin?
-Şu aşağıdaki ağacı gördünüz mü?
-Gördük...
-Onun yanındaki küçük kutuyu gördünüz mü?
-Gördük...
-O kutuya yaslanmış yatan adamı gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o adamın kanını içtim, geldim...
Yolculuk devam eder...Bir süre sonra vampir Temel yine aynı şekilde ayrılır ve o da ağzı yüzü kan
içindegeri gelir. Ona da sorarlar:
-Nereye gittin?
-Şu aşağıdaki evi gördünüz mü?
-Gördük...
-Peki onun yanındaki direği gördünüz mü?
-Gördük...
-İşte ben o direği göremedim!...


       =DIKI DIK=
 
Ingilizce dersinde ögretmeni çocuga sordu,
- Oglum, sana Türkçe bir cümle vereceğim, sen bunu Ingilizceye çevireceksin...
Çevirecegin cümle, "Çocuk, koştu koştu, denize düştü, boğuldu..."
Ögrenci yanıt verdi,
- The boy tıkıdık, tıkıdık, culup, glu, glu...

 
  =TRABZON HE HE=
Komutan teftiş sırasında bir askere sorar:
- Oğlum nerelisin?
- Maraşlıyım komutanım
Komutan askere bir tokat patlatır ve tekrar sorar:
- Oğlum nerelisin?
- Maraşlıyım komutanım
Komutan askere bir tokat daha patlatır ve tekrar sorar:
- Oğlum bak iyi düşün! nerelisin?
- KAHRAMAN Maraşlıyım komutanım!
Komutan: Aferin iste böyle diyerek diğer askere (Temel) döner:
- Oğlum sen nerelisin?
- Kahraman Trabzonluyum Komutanım !!!

  =ANAMDA SENSİN BABAMDA=
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayetim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git, ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.
-Anladım, git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle. Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti, babama da laf etti. Anam da yohtur, babam da yohtur. Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.

  =SCAN-ER=
Komutan bir gün erlerden Bitanesinden çabu Bana LazErJetyazıcı geti demiş
er hemen fırlamın ve üç eri komutanını karşısına dikip emret komutanım diye bağırmış.
Komutan Üç ere bakıp bu ne lan demiş.
Komutanım LAZ Er Yazıcı Komutanım demiş.
KOmutanda Allahtan senden Scaner İstemedik

 =PİANO=
Öğretmen sınıfa girmiş:
-İçinizde müziğe yetenekli olanlar kimlerdir?
Dört öğrenci ayağa kalkmış. Öğretmen:
-Siz doğruca aşağı inin ve piyanonun taşınmasına yardım edin.
 
  =VATAN TOPRAĞI=
temel acemi birliğinde sakin bir şekilde komutanının yanına gider
__ komitanum yemeklerimizden taş cikayu der
komutan
__siz buraya yemek yemek içinmi yoksa vatani görevinizi yapmak içinmi geldiniz
der
temel buna dayanamaz
__burayada vatan toprağını yemeye gelmedik heralde


  =ASKER ÖLMEZ=
Albay askerlerin içki içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır.
Yazıda: -İçki öldürür, diye yazıyordur. Ertesi gün oradan geçen albay ne görsün?
Biri yazının altına şunları ilave etmemiş mi: -Askerler ölmez!

=KİM DAHA SALAK=

İki general bir kafede oturup konuşuyorlarmış. İçkinin de etkisiyle generalin biri "benim bir erim var çok salak", demiş.
Diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır", demiş.
Tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler.
İlk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir Mercedes al gel" demiş.
İkinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. İki asker yolda karşılaşmışlar.
İlki "ya benim general çok salak. Bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi" demiş.
İkincisiyse "benim general daha salak. Yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi" demiş...

  =PATATEEEEES=

Askerde kamuflaj yarışması vardır. Herkes çuvallara girecek, komutan gelip tekme atacak;
onlar da hayvan sesleri çıkaracaklardır; komutan da beğenirse onaylayacaktır.
Komutan birinci çuvala vurur. "Hav hav hav", komutan "aferin" der, "köpek çuvalı".
İkinci çuvala vurur, "miyav miyav". Komutan gene beğenir. Böyle on onbeş çuval gezer...
Hepsi çok iyi taklit yapıyorlardır. En son çuvala vurur ses yok.
Daha sert vurur gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok. Askerlere emir verir iyicene tekmeleyin diye.
Çuvaldan kan sızmaya başlıyor. Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses: - "Patateeeeeees

=CESET=

II. Dünya Savaşı sırasında Amerika orduları geri çekiliyormuş...
Ve Amerika generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş.
Getirilen her ölü Asker için 10 Dolar vaad etmiş.
Çatışmalardan sonra kimi 1, kimi 3 ceset getirmiş ve paralarını nakit olarak almışlar.
Bir ara bir asker, bir vagonu sürükleyerek getirmiş. Vagonun kapısını açmış, içerisi ceset doluymuş.
General bunu görünce şaşırmış ve askeri kenara çekerek şöyle demiş:
- "Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana ceset başı 7 Dolar vereyim.
Asker: - "Olmaz", demiş, "Zaten bana geliş fiyatı 8 Dolar."

  =SİZCE BU ASKERİN SONU NOLUR=

Askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş.
Ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış.
Bir gün bunu komutana da götürmüşler ve olan biteni anlatmışlar.
Komutan inanmamış... - "Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç?", demiş.
Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve "1.75 efendim", demiş. Komutan:
- "Doğru.. Hayret, nasıl bildin?" demiş. Asker "Bilirim tabi efendim, ben kereste uzmanıyım.."


  =ECELİNE SUSAMIŞ BU ASKER=

Teskere zamanı yaklaşmıştır.
Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar.
Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır.
Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:
- "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?" - "Evet."
- "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?" - "Otlanmayacağım."
- "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?" - "Yıkattırmayacağım."
Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet: - "İyi, ben de bundan sonra Suluklarınızın içine işemiyeceğim.."


  =KAYINVALİDE KIZRTMASI=

Adamın birinin evinde yangın çıkmış.
Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş..
İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş.
Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya.
Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış.
Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye.
- "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".


   =METRESİMİZ GÜZEL=
Karı koca yemek yiyor.
O sırada masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçiyor.
Adamin karısı soruyor: - "Kim bu afet?" Adam: - Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim!
Kadın: - Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun.
Boşanıyorum senden! Adam: - Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı,
Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayı bırakıyorsun... Uzun bir sessizlik olur.
Çift yemeğini çatallarken kadın birden sorar: - Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim?
Adam: - Fuat'in metresi. Kadın: - Ay bizimki çok daha güzel!


        =CANAVAR KÖPEK=
Sıraya geç Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder; önde giden köpekli bir adam,
arkasında iki tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider.
Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve sorar:
- "Beyefendi, bu acılı gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?"
Adam yanıtlar: - "Öndeki karım arkadaki de kayınvalidem." - "Vah vah; başınız sağolsun. Nasıl oldu?"
- "Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş."
Adam biraz düşündükten sonra sorar: - "Beyefendi kopeğinizi ödünç alabilir miyim?" - "Sıraya geç..."


   =ECZACI=

Eczacı baba Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş.
Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış.
Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya:
- "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar.
Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler.
Akşam yemek yemek için masaya otururlar.
Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur.
Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza:
- "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"


  =KURNAZLIĞIN BU KADARI=

Tren kompartımanında üst yatakta yatan adam tam dalıp gitmek üzereydi ki,
alt yatakta yatan orta yaşlı kadının sesi duyuldu: "Afedersiniz beyefendi" dedi kadın.
"Çok üşüdüm. Acaba bana bir battaniye bulabilir misiniz?" Adamın uykusu da, keyfi de kaçmıştı.
"Daha iyi bir fikrim var" diye homurdandı, "evliymiş gibi yapmaya ne dersiniz?"
Önce mahçup bir kıkırdama duyuldu alt yataktan... Sonra da, "Harika bir fikir" dedi kadın,
"Ben mi oraya geleyim, yoksa siz mi buraya inersiniz?" - "Hiçbiri" dedi adam, "Kalk, kendi battaniyeni kendin al..."

Bugün 7 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!Ama Gittii:)
 
  Pop up my Cbox buraya tıkla  
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol